Kişisel Mahremiyat ve Taciz ..
Eğer birileri zarar vermek veya kötülük amacı ile
size ait bilgileri yasal olmayan yollardan elde etmek veya
çalışmanızı engellemek için elektronik cihazlar
kullanıyorsa bu bir elektronik tacizdir. Anayasa’da,
herkes, haberleşme özgürlüğüne sahiptir. Haberleşmenin
gizliliği esastır, yöntemine uygun olarak verilmiş yargıç
kararı olmadıkça haberleşme engellenemez ve gizliliğine
dokunulamaz demesine rağmen, ne yazık ki, yasal
olmayan elektronik ortamda dinlemeler ve izlemeler çok
yaygın bir şekilde yapılmaktadır.
Ödenen su, doğalgaz, elektrik, telefon faturaları, kredi kartı ödemeleri, mevduat
hesabından yatırılıp çekilen paralar, tapuda yapılan işlemler, ödenen emlak ve taşıt vergileri
gibi yaptığınız tüm işlemler kimlik numaranız ile kayıt edilmektedir. Elektronik takip
sistemlerinin illegal olarak kullanılması ile ekonomik hareketler, tüm harcamalar, harcamaları
nerede hangi saatte, kiminle yaptığınız dahil, kişi adım adım izlenebilir ve takip edilebilir,
alışkanlıklar belirlenebilir. Kestirim yapılarak bir saat sonra nerede olacağınız tahmin edilir.
Tüm dünyada kişisel kayıtlarımız ve namahrem yaşantımız ne kadar güvende tartışılmaya
başlanmıştır.
Kitle iletişim araçlarındaki gelişmenin toplumun tüm alanlarında yaygınlaşması ve
sınırların kalkması özel hayatın dokunulmazlığını tehdit etmeye başlamış ve bu da
mahremiyet sorununu gündeme getirmiştir. Küreselleşme ve iletişim alanındaki gelişmeler
birey ve toplum arasındaki dengenin değişmesi olarak belirmiştir. Bu iki kavramın insan
yaşamıyla doğrudan bağlantılı olması, özellikle son yıllarda teknolojik gelişmelerin
toplumsaldan bireye dönüştürülmesinin etkisiyle özel yaşam alanı sınırlarını gitgide
daraltmaya başlamıştır. Özel yaşam alanı sınırı denilince ilk akla gelen mahremiyet
kavramının, ticari kaygılar, gündemi değiştirmek, kişisel çıkarlar ve insanın doğasında var
olan bastırılmış kimi duyguları ortaya çıkartmayı tetiklemesiyle, etik ve ahlaki açıdan anlamı
oldukça değişmiştir. Teknolojik gelişme ve küreselleşme sonucu, iletişim kanalları bireyin ya
da toplumun özelini günden güne tahrip etmektedir.
Cep telefonlarının, çağrı cihazlarının ve
ev bilgisayarlarının ortaya çıkışı ev ve iş yeri
arasındaki geleneksel duvarları hızla yok ediyor.
İnsanlar evdeyken işverenleriyle düzenli olarak
iletişim halindeler. Kişisel iletişim de giderek
daha çok iş yerinde gerçekleştiği anlamı taşıyor.
İşverenlerin takip sistemlerinin düzenli olarak
kişisel iletişimi kayıt altına aldığı anlamına
geliyor. Bu iletişim çoğu zaman çok hassas değil.
Fakat kimi zaman mesajlar çok kişisel olabiliyor.
Masasında öğle yemeğini yerken eşine romantik bir mesaj atan çalışan yazdıklarının patronu
tarafından okunduğunu fark edebilir. Ya da bir çalışanın doktoru için hazırladığı not açığa
çıkabilir.