Ergonomi
Ergonomiye kısaca "fiziksel çevrenin
insana uyumlaştırılması süreci" diyebiliriz.
Günümüz endüstri çağında makine-insan
arasındaki artan ilişkiler, insana uyumlu çevre,
eşya, makine, ofis vs. gibi fiziksel çevre
birimlerinin yaratılması çabalarını zorunlu
kılıyor. Öyle ki artık sadece fiziksel çevrenin
ergonomisinden değil, doğrudan insanın
zihnine seslenen bilgisayar yazılımları,
Internet, web dizaynı vs. gibi öğelerin de
insana uyumundan (Zihinsel algılama, kolay
kontrol edebilme ve yönlendirebilme açısından) bahsedebiliyoruz.
Bu anlamda ergonomi, birçok bilimsel disiplinin ortak çalışma alanı olan (Başta
mühendislik, mimarlık, tıp, fizyoloji, anatomi, psikoloji, sosyoloji olmak üzere) bir
yaklaşımlar bütünüdür. Tüm bu bilimsel disiplinler ortaklaşa bir insana uyumlaştırılmış ideal
makine-çevre sisteminin arayışı içindedirler. Elbette ki bu arayışın temel amacı, sadece
insanın kendisiyle barışık uyumlu bir çevrede yaşaması değil, en önemli üretim faktörü olan
insan gücünün (ya da işgücünün) rahat, kolay ve sağlıklı bir şekilde üretim ve ekonomik
faaliyetlerini sürdürebilmesini sağlayan makine, teçhizat, ofis, fabrika düzeni vs.nin
yaratılması isteğidir.
Çünkü bilinmektedir ki, insanın verimli çalışması, en iyiyi üretmesi ve ekonomik
faaliyetlere en etkin şekilde katılabilmesi, bu ideal uyumun yakalanabilmesine bağlıdır.